Kararlar

Katılım Bankalarının TCMB İhbarlı Döviz Hesaplarına Verilen Nemayı Kullanması-III


KARAR TARİHİ : 16.03.2023

KARAR NO : 66


TALEP ÖZETİ:


Bilindiği üzere bankalar, yurtdışı ödeme ve nakit dolaşım sistemlerine üye olabilmek ve bu sistemler üzerinden müşterileri ve/veya kendi adlarına para transfer işlemlerini gerçekleştirebilmek amacıyla nostro/vostro hesapları kullanmaktadırlar. Bu hesaplar tanım olarak bir bankanın yabancı bir muhabir bankada uluslararası ödemelerini yapmak için kullandığı mevduat hesapları olarak izlenmektedir. 

Benzer bir uygulama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile de yürütülmekte ve Nisan 2022 tarihi itibariyle uygulama talimatı güncellenmiş olan ihbarlı döviz hesapları bankalarımız tarafından kullanılmaktadır. Bu hesaplar kuruluşlar adına Merkez Bankası nezdinde açılan, yatırma ve çekme işlemlerinin önceden bildirildiği döviz hesaplarını ifade etmektedir. 

Her iki hesap tipi için hem muhabir bankalar hem de TCMB talimatlarda belirtilen tutarların üzerinden tutulan bakiyeler için gecelik nema vermektedir. Söz konusu nema yurtdışı muhabirlerde SOFR (LIBOR’un kaldırılmasından sonra kullanılan gecelik dolar faiz oranı) veya benzer oranlar üzerinden verilebilmektedir. Bu nema TCMB yönetimi tarafından günlük olarak belirlenerek yayınlanmaktadır. 

Yakın zamanda rezerv biriktirme çalışmaları kapsamında, TCMB ilgili oranı %4,5 olarak belirlemiş ve muhabir bankalardan getirilecek olan tutarların bu orandan nemalandırılacağını belirtmiştir. Ancak hali hazırda verilen nema katılım bankalarınca kullanılamadığından dolayı konuya katılım bankacılığı açısından alternatif bir çözüm bulunması yönünde talep iletilmiştir. 

Mevcut uygulama kapsamında mevduat bankalarının muhabir bankalarda bulundurdukları döviz bakiyelerden bir kısmının rezerv biriktirme çalışmaları kapsamında TCMB’ye getirilmesi söz konusudur. Güncel durumda katılım bankalarının ilgili imkândan faydalanması mümkün olmadığından, katılım bankacılığı açısından dezavantajlı bir durum oluşmaktadır.

Bahsi geçen dezavantajlı durumu gidermek amacıyla katılım bankalarının ilgili tutarları aşağıda belirtilen kural setine uyarak yatırım vekaleti yoluyla TCMB’ye aktarmaları düşünülmektedir: 

  • TCMB ve katılım bankası arasında yatırım vekaletine dayalı bir sözleşme imzalanır. Bu sözleşmede TCMB yatırım vekili, katılım bankası da müvekkil konumunda olur. 
  • Katılım bankası yatırım vekaleti sözleşmesine konu edilmek üzere bir miktar sermayeyi TCMB’ye aktarır.
  • TCMB bu fonu peşin döviz alım satım işlemleri, kira sertifikaları gibi katılım finans ilkelerine uygun ürünlerde değerlendirir.
  • TCMB, katılım bankasına sözleşme esnasında garanti edilmeyen, tahminî bir kâr beyanında bulunur. 
  • TCMB söz konusu işlemlerden kâr elde ederse elde ettiği kârı katılım bankasına öder. 
  • Katılım bankası yurtdışı ödemelerinde ihtiyaç duyması halinde yatırım vekaletine konu edilmek üzere TCMB’ye iletmiş olduğu meblağların bir kısmını veya tamamını kullanır. Bu kullanıma konu olan sermayede vekalet ilişkisinin son bulduğu kabul edilir. 

Bahsi geçen yatırım vekaleti işleminin katılım finans ilkelerine uygun olup olmadığı ve işlem sırasında varsa hangi ilave şartlara riayet edilmesi gerektiği hususunda Danışma Kurulunun görüşü talep edilmektedir. 


KARAR:


Kurulumuzun 30.06.2018 tarih ve 2 no.lu kararında kurallarına riayet edilerek uygulanan yatırım vekaleti işleminin, kamu/özel nitelikli kurum ve kuruluşlar, fonlar ve tüzel kişi müşterilerden fon kabul edilmesi ve bir katılım bankasının yatırım vekaleti ile işletebileceği azami fonun, bankanın mudarebe esaslı kâr ve zarara katılma hesaplarının belirli bir oranını geçmemesi şartıyla katılım finans ilke ve standartlarına uygun bir fon toplama yöntemi olduğu belirtilmişti. Katılım bankaları açısından gündeme gelen ve talep özetinde de belirtilen ihtiyaçlar dikkate alındığında; 

  • TCMB ve katılım bankası arasında yatırım vekaletine dayalı bir sözleşme imzalanması ve bu sözleşmede TCMB’nin yatırım vekili, katılım bankasının da müvekkil konumunda olması, 
  • Katılım bankasının yatırım vekaleti sözleşmesine konu edilmek üzere bir miktar sermayeyi TCMB’ye aktarması, 
  • Yatırım vekaletine konu olan bu sermayenin TCMB tarafından ayrı ve müstakil bir hesaba kaydedilip bu hesaptaki sermayeyle yapılan işlemlere ait kâr ve zararın ilgili hesaba yansıtılması, 
  • TCMB’nin bu sermayeyi katılım finans ilkelerine uygun ürün ve işlemlerde değerlendirmesi, 
  • Yapılacak yatırım vekaleti işlemlerinin gerçek projeler (fiktif olmayan, muvazaadan uzak, yapılan işlemin mahiyeti bakımından iktisadi-ticari hayatın olağan akışına uygun bir yapı ve vadeye sahip olup katılım bankacılığı ilke ve standartları çerçevesinde gerçekleşen her türlü ticari, sınai ve finansal işlemler) üzerinden yürütülmesi, 
  • TCMB’nin katılım bankasına sözleşme esnasında belirli bir kârı garanti etmeyip tahminî bir kâr beyanında bulunması,
  • TCMB’nin söz konusu işlemlerden kâr elde etmesi durumunda sözleşmede belirlenen şartlar doğrultusunda ödemeyi bu kârdan yapması, 
  • Katılım bankasının yatırım vekaletine konu edilmek üzere TCMB’ye iletmiş olduğu sermayenin tamamını çekmesi durumunda yatırım vekaleti ilişkisinin sona ermesi, bir kısmını çekmesi durumunda ise sermayenin kalan kısmında yatırım vekaleti ilişkisinin devam etmesi, 

şart ve adımlarına riayet etmek kaydıyla bahsi geçen vekalet işleminin katılım finans ilkelerine uygun olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte dikkatli uygulanmaması halinde faizli işleme dönüşme riski bulunduğundan mevcut mevzuat ve işleyiş açısından yukarıdaki şartlar doğrultusunda işlem yapabilmek için gerekli adımların atılması yolunda çaba gösterilmesi ve uygulamanın doğrudan veya dolaylı olarak faize yol açmaması için gerekli önlemlerin alınması önem arz etmektedir.


En doğrusunu Yüce Allah bilir.