Kararlar

Kur Korumalı TL Katılma Hesapları

KARAR TARİHİ : 06.01.2022

KARAR NO : 33

TALEP ÖZETİ:


21 Aralık 2021 tarih ve 31696 Sayılı Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında “Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” ile "Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğe İlişkin Uygulama Talimatı" yayımlanmıştır. Ekte yer alan Tebliğ ve Talimat göz önüne alınarak katılım bankaları tarafından bu türden hesapların açılıp açılamayacağı hususunu değerlendirmelerinize sunarız.


KARAR:


21 Aralık 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2021/14 sayılı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ ve bu tebliğde değişikli yapılmasına dair 31 Aralık 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2021/17 sayılı tebliğde yer alan katılım bankalarında açılacak olan kur korumalı katılma hesaplarına ilgili vade sonunda tahakkuk edecek kâr payı ile döviz kuru arasında döviz lehine bir fark meydana gelirse bu farkın devlet tarafından ödenmesi uygulaması, İslam hukukuna göre “faiz” olarak nitelendirilemez. Zira bu fazlalık katılım hesabının tarafları dışında üçüncü bir kişi tarafından belirli bir amaçla verilmekte olup, ortaklığın baştan kâr garantisi taşıması anlamına gelmez. Bu amaç da ülkenin ekonomik yararlarının gözetilmesi ve sadece hesap sahiplerinin değil tüm toplumun menfaatleri doğrultusunda Türk Lirasını korumak ve birikimlerini Türk Lirası olarak katılma hesaplarında değerlendirenlerin kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmamasını sağlamaktır. Dolayısıyla bu düzenlemenin katılım bankacılığı ilke ve standartlarına aykırı olmadığı değerlendirilmektedir. 

Diğer taraftan Merkez Bankası’nın 31 Aralık 2021 tarih ve 31706 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’e Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı 2021/17)”in 2.maddesinde “Katılma hesabına sağlanacak getirinin Merkez Bankası’nın katılım bankaları ile açık piyasa işlemleri kapsamında yaptığı bir hafta vadeli geri satım vaadi ile alım işlemlerinde oluşan maliyetten düşük olması halinde aradaki farkı katılım bankacılığı esasları çerçevesinde katılım bankası karşılayabilir, karşılanmayan kısım için Merkez Bankasınca ödeme yapılmaz.” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. 

Bu düzenlemede katılım bankalarınca, başta herhangi bir şart koşulmadan kendi iradeleriyle, lehlerine doğan kârdan katılma hesabı sahibi yararına kısmen veya tamamen feragatte bulunabilme durumu söz konusudur. Böyle bir uygulama, “katılma hesaplarında kâr getirisinin baştan garanti edilemeyeceği” kuralı ve buna bağlı olarak da katılım bankacılığının esasını oluşturan “faizsizlik” ilkesi ile çelişmediğinden katılım bankacılığı ilke ve standartlarına aykırılık teşkil etmemektedir.


En doğrusunu Yüce Allah bilir.