20 Aralık 2009 PAZAR |
Resmî Gazete |
Sayı : 27438 |
KANUN |
ÇEK KANUNU
(03/02/2012 tarih ve 28193
(mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6273 sayılı Kanunla
değişik.)
(İlk metne ulaşmak için tıklayınız.)
Kanun No. 5941 Kabul Tarihi : 14/12/2009
Amaç ve
kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, çek
defterlerinin içeriklerine, çek düzenlenmesine,
kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı
ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya
ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve
belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık
hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları
belirlemektir.
(2) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel
hükümler uygulanır.
Bankanın araştırma yükümlülüğü,
çek hesapları ve çek defterleri
MADDE 2 – (1) Bankalar, çek hesabı
açılması ile ilgili olarak bu Kanunla kendilerine verilen
görev ve yükümlülükleri yerine getirirken,
çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu
Kanun hükümlerine göre araştırırlar; ayrıca ilgili
kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve
özeni gösterirler.
(2) (6728 sayılı Kanunla değişik.) Bankalar, çek
hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin Risk
Merkezi ile adli sicil kayıtlarını ve açık kimliklerini saptamak
için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya
sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri
belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret
sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkâr olanların ise esnaf ve
sanatkâr sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının
kapatılması hâlinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren
on yıl süreyle saklamakla yükümlüdür. Yerleşim
yeri yurt dışında bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili olarak
Türkiye’de bir adres bildirmek zorundadır. Çekin
karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması hâlinde, çek
düzenleyenin bankaca bilinen adresleri, talebi hâlinde hamile
verilir.
(3) (6728 sayılı Kanunla
değişik.) Çek hesabı
ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan
açılamaz. Çek hesabı açılmasını veya mevcut
çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her
defasında tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve kendisi
hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda bulunur. Tüzel
kişiler adına verilecek beyannamede ayrıca, tüzel kişinin
yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza
yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağı bulunmadığı belirtilir. Muhatap banka; gerçek
veya tüzel kişi adına açılması talep olunan çek
hesaplarında bunların, sermaye şirketlerinde ayrıca yönetim
organında görev yapanlar ile ticaret siciline tescil edilen şirket
yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunmadığı
hususunu kontrol ederek, yasağın bulunmadığına ilişkin sorgulama
sonucunu muhafaza eder. Bankalar çek hesabı açtıkları
kişiler ile çek hesabı sahibi tüzel kişi ise hesap
açılış tarihi itibarıyla tüzel kişi tarafından bildirilen
işlem yetkililerini 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında
belirtilen sisteme kaydeder.
(4) (6728 sayılı Kanunla
değişik.) Hakkında çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan
gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı veya
ticaret siciline tescil edilen yetkilisi olduğu tüzel kişiye
çek defteri verilmez.
(5) Çek defterleri bankalarca bastırılır.
(6) Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Maliye
Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım
Bankaları Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de yayımlanacak
tebliğle düzenlenir. Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek
çekler ile hamiline düzenlenecek çekler,
açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılır.
Hamiline düzenlenecek çekler için sadece bu
çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları
açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, hamiline
çek defteri yapraklarının kullanılması gerekir. Çek
yapraklarının üzerinde “hamiline” ibaresi matbu olarak
yer alır.
(7) Çek defterinin her bir yaprağına;
a) Çek hesabının numarası,
b) Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,
c) Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı,
tüzel kişinin adı,
ç) Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin
vergi kimlik numarası,
d) (6273 sayılı Kanunla eklenmiştir.)
Çekin basıldığı tarih,
e) (6728 sayılı Kanunla
eklenmiştir.) Çek hesabı sahibi
gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası;
tüzel kişilerde ise varsa Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS)
numarası,
f) (6728 sayılı Kanunla
eklenmiştir.) Çek hesabı sahibi
ile düzenleyenin farklı kişiler olması hâlinde, ayrıca
düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
yazılır.
(8) Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve
soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça
yazılır.
(9) Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla,
düzenlenen çekin bu maddede yer alan koşullara aykırı olması
çekin geçerliliğini etkilemez.
(10) Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı
talebi ya da mevduat veya katılım fonu zamanaşımı süresinin dolması
üzerine kapatılabilir. Çek hesabı kapatıldıktan sonra,
üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler
karşılıksızdır işlemine tabi tutulur.
(11) Esnaf ve sanatkâr odalarına kayıtlı olanlardan, tacir
kişilere özgü çek hesabı açtıranlar hakkında bu
Kanunun tacirlere ilişkin hükümleri uygulanır.
İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve
gecikme cezası
MADDE 3 – (1) Karşılığı bulunan çek,
hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz
edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra
ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir
şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle
ödenir.
(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen
ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek
bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
(3) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile,
süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1) (6273 sayılı Kanunla değişik.) Çek bedeli bin Türk Lirası
veya üzerinde ise bin Türk Lirası,
2) (6273 sayılı Kanunla değişik.) Çek bedeli bin Türk
Lirasının altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1) (6273 sayılı Kanunla değişik.) Çek bedeli bin Türk Lirası
veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî
karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) (6273 sayılı Kanunla değişik.) Çek bedeli bin Türk
Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla,
kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını,
ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile
muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış
olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi
hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler
göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî
Gazete’de yayımlanır.
(4) Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi;
çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz
edildiği tarih, hesap durumu, bankanın
yükümlülüğü çerçevesinde
ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı
yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi
hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka
yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından
ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan
tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan
kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
(5) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre
ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî
ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci
fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz
tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve
çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön
ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır.
Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece
muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre
ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini
talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem
yapılır.
(6) (6728 sayılı Kanunla değişik.) Muhatap bankanın
üçüncü fıkraya göre ödemekle
yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme
hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün
onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek
hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo
senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, icra
mahkemesine şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi
ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak
kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde
çekin aslı bu mercilere gönderilir.
(7) Banka;
a) Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline
ödenmesinin geciktirilmesi,
b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile
ödenmesinin geciktirilmesi,
hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün
için binde üç gecikme cezası öder. Bu
hâllerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve
Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri
uygulanmaz.
(8) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce
ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707
nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması
hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip
yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak
hukukî takip yapılabilmesi için, çekin
üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz
süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır
işlemine tabi tutulması şarttır.
(9) (6273 sayılı Kanunla eklenmiştir.) Çekin, üzerinde
yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi
hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya
göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin
sorumluluğu sona erer.
(10) (6728 sayılı Kanunla eklenmiştir.) Lehine
karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki
Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin
üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder.
Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek
düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen
değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu
ortadan kaldırmaz.
Bankaların bildirim
yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) Hamiline çek hesabı
sahiplerinin açık kimlikleri, adresleri, vergi kimlik numaraları,
bu hesaplardan ödeme yapılan kişilere ait bu bilgiler ile bu
kişilere yapılan ödemelerin tutarları ve üzerinde vergi kimlik
numarası bulunmayan çeklere ilişkin bilgiler, ilgili bankalar
tarafından, dönemler itibarıyla, Gelir İdaresi Başkanlığına
elektronik ortamda bildirilir. Bildirim dönemleri ve süreleri
Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları
Birliğinin görüşleri alınarak Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından belirlenir.
(2) Tacir tüzel kişi veya onun faaliyetleri ile ilişkilendirilmek
kaydıyla, tüzel kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların
ilgili bulunduğu veya tüzel kişinin veya ortaklarının etkisi
altında bulundurduğu gerçek kişiler ile tüzel kişinin
yönetim organında görev alan veya temsilcisi sıfatını taşıyan
gerçek kişiler adına açılmış olan çek hesapları,
tacir tüzel kişiye ait kabul edilir. Söz konusu ilişkinin
varlığına yönelik emarelerin bulunması hâlinde, hesabın
bulunduğu banka şubesi durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirir.
(3) Bankalar, hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline
çek düzenlendiğini tespit etmeleri hâlinde,
mevcut delilleriyle birlikte durumu, tespit tarihinden itibaren en
geç bir hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve Gelir
İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür.
Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağı (Başlık 6728 sayılı Kanunla
değişik.)
MADDE 5 – (1) (6728 sayılı Kanunla
değişik.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme
tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında,
çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi
yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti
üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz
güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak,
hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız
kalan miktarı, ("çekin
üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna
göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden
hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri
toplamından" Cümlenin bu bölümü
Anayasa Mahkemesi'nin 2017/131 sayılı Kararı ile iptal
edilmiştir. RG:10.10.2017/30206) az olamaz.
Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına
hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma
tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve
çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi
gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek
keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına
düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret
siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma
tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353
üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu
suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde
görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351,
352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama
usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar
çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek
hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap
sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde
görülür.
(2) (6728 sayılı Kanunla düzenlenmiştir.) Birinci
fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka
hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek
hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması
hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle
görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir
belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek
kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında
bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca
hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye
şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak,
hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri
görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.
(3) (6728 sayılı Kanunla değişik.) Çek hesabı
sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek
üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez.
Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek
düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve
cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.
(4) (6273 sayılı Kanunla kaldırılmıştır.)
(5) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde
bulunulmadığı sürece ilgilinin çek hesabı açtırırken
bildirdiği adrese 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35
inci maddesine göre derhal tebligat çıkarılır. Adresin
bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terkedilmiş olması hâlinde
de, tebligat yapılmış sayılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek
yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle
yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı
açılamaz.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği
tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu
ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri,
düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da
göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle
yükümlüdür.
(8) (6728 sayılı Kanunla Değişik.) Çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin
bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet
Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS
ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilir. Hakkında çek
hesabı açma yasağı kararı verilen kişiler, Risk Merkezi
tarafından bankalara bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak
duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun
görüşü alınarak Risk Merkezi tarafından belirlenir.
(9) (6728 sayılı Kanunla düzenlenmiştir.)
Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan yargılama
neticesinde mahkeme tarafından beraat, ceza verilmesine yer olmadığı,
davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi hâlinde,
aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağının kaldırılmasına karar verilir. Çek düzenleme ve
çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin
kararların kesinleşmesi üzerine, bu kararlar, MERSİS ile Risk
Merkezine sekizinci fıkradaki usullere göre bildirilir ve ilan
olunur.
(10) (6728 sayılı Kanunla değişik.) Birinci fıkrada
tanımlanan suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin
hükümler uygulanmaz.
(11) (6278 sayılı Kanunla düzenlenmiştir.) Birinci
fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda,
bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin
üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte
çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına
çevrilir.
Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağının kaldırılması (6728 sayılı Kanunla
değişik.)
MADDE 6 – (6728 Sayılı Kanun ile
Değişik.) (1) Karşılıksız kalan çek bedelinin,
çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine
göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı
Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı
üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi
hakkında,
a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra
mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla
ortadan kaldırılmasına,
karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağının kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci
maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilan
olunur.
(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde
de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten
itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten
itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının
kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir.
Bu itiraz bakımından İcra ve İflas Kanununun 353 üncü
maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına
ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, MERSİS ile Risk
Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre
bildirilir ve ilan olunur.
Diğer ceza hükümleri
MADDE 7 – (1) Tacirin ticarî işletmesiyle
ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini
kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi altı aydan
iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek
defteri veren banka görevlisi hakkında elli günden
yüzelli güne kadar adlî para cezasına
hükmolunur.
(3) 2 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki
yükümlülüğe aykırı olarak bankaya gerçek dışı
beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır. Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı
veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek
defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli
güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak,
talebe rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi,
şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen
çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile
ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle
yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka
görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek
düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç
oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı verilmiş olan kişi adına çek hesabı açan
banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.
(8) Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili
kılınanlar dışında çek defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan
beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para
cezasıyla cezalandırılır.
(9) (6273 sayılı Kanunla değişik.) Hamiline çek defteri yaprağını
kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu aykırılığı
içeren her bir çekle ilgili olarak, Cumhuriyet savcısı
tarafından üçyüz Türk Lirasından üçbin
Türk Lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.
(10) 2 nci maddenin, sağlanması ve saklanması gereken bilgi ve belgelere
ilişkin hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin
karşılıksız çıkması dolayısıyla hamili tarafından talep edilmesi
üzerine düzenleyicinin banka kayıtlarındaki adreslerinin
kendisine verilmemesi hâlinde, ilgili bankaya Cumhuriyet savcısı
tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına
kadar idarî para cezası verilir.
Hesaben ödeme
MADDE 8 – (1) Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben ödenmesini
sağlayacak tüzel kişiliği haiz sistemi kurmaya ve gözetimi
altında yürütmeye yetkilidir. Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası, bu yetkiyi uygun göreceği başka bir kuruluş aracılığıyla
da kullanabilir.
(2) Hesaben ödeme sisteminin kuruluş ve işleyişi, Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasınca çıkarılacak ve Resmî
Gazete’de yayımlanacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
(3) Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde
çeklerin fizikî olarak ibraz edilmeksizin sadece çek
bilgileri üzerinden bankalararası takas odaları aracılığı ile
elektronik ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi,
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu maddesine göre
takas odasına ibraz hükmündedir.
(4) Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için,
3 üncü maddenin üçüncü fıkrasında
belirlenen sorumluluk miktarı dâhil, kısmî ödeme
yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme
yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ancak,
takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli
karşılığının olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka
tarafından, hesapta bulunan kısmî karşılık tutarı, çeki
ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 9 – (1) 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı
Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek
Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve 4814
sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek
Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanunun geçici 1 ilâ geçici 5 inci maddeleri
yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bankalar,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde,
2 nci maddeye göre yayımlanacak tebliğde belirlenen esaslara uygun
olarak yeni çek defterleri bastırırlar.
(2) Bankalar, 1/7/2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek
defterlerini verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha
ederler.
(3) Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek
defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır.
(4) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan suçtan dolayı açılmış
olan davalar bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam
eder.
(5) 31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme
tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap
bankaya ibrazı geçersizdir.
(6) Bu Kanunun 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca yapılacak
bildirimler, 1/7/2010 tarihine kadar yazılı ortamda yapılabilir.
(7) Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3167 sayılı Kanunun
6 ncı maddesi uyarınca kurulmuş olan Bankalararası Takas Odaları
Merkezi, bu Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen
tüzel kişiliği haiz sistem kuruluncaya kadar faaliyetlerine devam
eder ve yeni kurulacak tüzel kişiliğe herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın devrolunur. Yeni kurulacak tüzel kişilik bu devir
nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim, harç ve
fondan muaftır.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 3167 sayılı Kanunun
16 ncı maddesinde tanımlanan suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi
itibarıyla, haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya da
kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan kişilerin;
a) Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde
ödenmesi hususunda anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir
nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından
Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde,
anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya
kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya
durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması,
şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu
doğurmaz.
b) Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre ödenmesi
gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi
ve taahhütnamenin, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından
Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde,
anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar,
soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının
ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Bu durumda, ödeme
süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı
geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksidi,
borcun üçte birinden az olamaz. Taahhütnamenin bir
örneği alacaklıya gönderilir.
(2) Birinci fıkrada yazılı anlaşma veya taahhütnamenin en
geç 1/4/2010 tarihine kadar düzenlenmiş ve mercîlerine
verilmiş olması şarttır. Birinci fıkranın (b) bendinden yararlanan kişi,
taahhütnamede belirttiği süre içinde
şikâyetçi ile anlaşmaya varması ve bu anlaşmanın bir
nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından
mercilerine verilmiş olması hâlinde, aynı fıkranın (a) bendi
hükmünden yararlanır.
(3) Soruşturma veya kovuşturmanın durması hâlinde dava zamanaşımı;
hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulması hâlinde
ise ceza zamanaşımı işlemez.
(4) Anlaşmanın gereği gibi ifa edilmiş veya bu Kanunun 6 ncı maddesi
hükmüne göre ödenmesi gereken miktarın ödenmiş
olması hâlinde; kovuşturmaya yer olmadığına, davanın
düşmesine veya hükmün bütün sonuçlarıyla
ortadan kaldırılmasına karar verilir.
(5) Şikâyetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya
taahhüde uyulmadığının tespiti hâlinde, soruşturmaya,
kovuşturmaya veya hükmün infazına devam edilir.
(6) Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün
infazı ertelenen veya durdurulan kişi hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun
109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde
yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.
GEÇİCİ MADDE 3 – (6273 sayılı Kanunla
eklenmiştir.) (1) Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca bu
maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde 2 nci maddeye
göre yayımlanacak tebliğde belirlenen esaslara uygun olarak yeni
çek defterleri bastırırlar.
(2) Bankalar, 31/12/2012 tarihine kadar müşterilerine yeni
çek defterlerini verir ve ellerindeki eski çek
defterlerini imha ederler.
(3) Bu Kanunun bu maddenin yayımı tarihinden önce
yürürlükte bulunan hükümleri ile mülga
3167 sayılı Kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan
eski çeklerin hukukî geçerliliği devam eder.
(4) Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek
defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin
üçüncü fıkrasına göre ödemekle
yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/6/2018
tarihinde sona erer.
(5) (7341 sayılı Kanun ile değişik) 31/12/2023 tarihine
kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce
çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı
geçersizdir.
(6) Bu maddenin yayımı tarihinden önce verilen çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına
ilişkin kayıtlar, 6 ncı maddede düzenlenen yasağın kaldırılmasına
ilişkin şartlar oluşuncaya kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasında tutulmaya devam olunur.
(7) Bu Kanun hükümlerine göre suç karşılığı
uygulanan yaptırımı, idarî yaptırıma
dönüştürülen fiiller nedeniyle,
a) Soruşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında Cumhuriyet
başsavcılığınca,
b) Kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında mahkemece,
idarî yaptırım kararı verilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında
bulunan dosyalar hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca,
Yargıtayın ilgili dairesinde bulunan dosyalar hakkında ise ilgili
dairece, bu Kanuna göre işlem yapılmak üzere dava dosyası
hükmü veren mahkemeye gönderilir ve bu mahkeme tarafından
duruşma yapılmaksızın karar verilir.
GEÇİCİ MADDE 4 – (6728 sayılı
Kanunla eklenmiştir.) (1) Bu maddenin
yürürlüğe girmesinden önce verilen çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin
kayıtlar, bu Kanun gereğince silinmesini gerektiren şartlar oluşuncaya
kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında tutulmaya devam
olunur
GEÇİCİ MADDE 5 – (7226 sayılı
Kanunla eklenmiştir.) (7333 sayılı Kanunla
değişik.) (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 30/4/2021
tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı
durdurulur. Hükümlü 30/6/2022 tarihine kadar çek bedelinin bu fıkrada
değişiklik yapan Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmeyen kısmının
onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını 30/6/2022
tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi
durumunda mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan
kaldırılmasına karar verilir. 30/6/2022 tarihine kadar çek bedelinin
ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmemesi halinde alacaklının şikâyeti
üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü
taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği
bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden
birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece
hükmün infazının devamına karar verilir. Bu fıkra hükümleri, 30/4/2021
tarihine kadar işlenmiş ve yargılaması devam eden suçlar bakımından, çek
bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin 30/6/2022 tarihine kadar ve bu
fıkrada belirtilen taksitlerin süreleri içinde alacaklıya ödenmesi
koşuluyla, infaz aşamasında uygulanabilir.
(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza
zamanaşımı işlemez.
(3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece
Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin
üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî
kontrol tedbirine karar verilebilir.
(4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra
ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek
tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir.
(5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna
gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353
üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz
usulü uygulanır.
(6) Bu madde hükümleri her bir suç için
ancak bir kez uygulanabilir.
Yürürlük
MADDE 10 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 11 – (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.