*By Fatma Çınar,
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üye ülkelerinin dış ticaret performansı, dünya ticaretinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) Çalışma Grubu’na göre 2023 yılı itibarıyla İİT üyesi ülkeler dünya ticaretinin %11’ni, İİT üyesi ülkeler arasında gerçekleşen ticaret ise küresel ticaretin %19’unu oluşturmaktadır.
İİT ülkeleri küresel ticaret hacmini yükseltmeyi hedeflemektedirler. İİT ülkelerinin dış ticaretinin artırılması hedefi doğrultusunda 2025 yılında daha fazla ekonomik entegrasyon sağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. İİT ülkelerinin dünya ticaretindeki nispeten düşük payı, bu ülkelerin ekonomik potansiyelinin henüz tam anlamıyla kullanılmadığını göstermektedir.
2025 yılı itibarıyla İTT üye ülkeleri arasındaki ticaretin %25 oranında artırılması üzerine çalışılmaktadır. Bunun yanı sıra, altyapı yatırımları, dijitalleşme ve ticaret engellerinin ortadan kaldırılması da İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin dış ticaret performansını iyileştirmek için atılacak önemli adımlar arasında yer almaktadır.
Türkiye'nin küresel ticaret hacmindeki yerini genişletme çabaları tüm hızıyla devam etmektedir. Türkiye, dış ticaretini çeşitlendirmeyi, daha fazla pazar payı elde etmeyi ve küresel tedarik zincirlerinde önemli bir aktör olmayı hedeflemekte ve tüm bunlar için çalışmaktadır. Özellikle gelişmekte olan pazarlar ile iş birliğini artırmak, yenilikçi üretim alanlarında daha fazla ihracat yapmak ve teknoloji odaklı sektörlerdeki rekabet gücünü güçlendirmek gibi stratejiler izlemektedir.
Türkiye’nin dış ticaret hacmini genişletme çalışmaları çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı 2022 yılında 18 ülkeyi kapsayan bir strateji çalışması gerçekleştirmiştir. Strateji çalışması, toplam ihracatın üçte ikisinin Türkiye’de ortalama uzaklığı 2000 km mesafede bulunan ülkelere yapılması ve bu mesafenin dünya ortalamasının gerisinde kalmasından hareketle “Uzak Ülkeler Stratejisi” adıyla ortaya konmuştur.
Bu strateji ile, 85 trilyon dolar büyüklüğe sahip dünya ekonomisinden yüzde 64 pay alan, Türkiye’ye ortalama mesafesi 8 bin 500 kilometre olan 18 ülkeye yönelik ihracatımızın 4 katına çıkarılarak 80 milyar doları aşması hedeflenmektedir.
Aynı zamanda bakanlığımızın eylül ayında açıkladığı verilere göre Türkiye’nin 2024 yılı Ocak – Ağustos aylarında İİT üyesi ülkelere yapılan ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre; %12,3 artışla (4,9 milyar dolar artış) 45,1 milyar dolara yükselmiştir. Buna ilaveten Türkiye; İTT üyesi ülkeler, Serbest Ticaret Anlaşması (STA) üyesi olan ülkeler, Avrupa Birliği (AB 27) ülkeleri, Sınır Komşusu ülkeler, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ve Türk Devletleri Teşkilatı mensuplarıyla gerçekleştirdiği ticari faaliyetler sonucunda söz konusu dönemde en yüksek ihracat değerlerine ulaşmıştır.
Türkiye’nin ticaretinin yoğunlaştığı ve ilişkilerimizin giderek geliştiği Körfez Ülkeleri başta olmak üzere İslam ülkelerine yönelik yeni ve güçlü bir strateji planlanmış olup, 2024-2028 yıllarını kapsaması öngörülen %26 olan payının %30’a yükseltilmesi hedeflenmektedir. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan stratejik planda İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin verileri dikkatlice incelenerek 21 ülke ile ilk faz planlanmıştır.
Türkiye'nin dış ticaret hacmini genişletme yolundaki en önemli adımlarından biri, özgün ve katma değerli ürünlerin ihracatını artırmak üzerine odaklanmak olmuştur. Genel ihracat hacimlerine bakıldığında TÜİK verilerine bakıldığında ihracat hacminin 2024 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,4 artarak 261 milyar 855 milyon dolar olarak gerçekleştiği görülmektedir. Aynı dönemde Katılım Bankaları ise %3,2 oranında artış göstererek 40 milyar 150 milyon dolar ihracat hacmi gerçekleştirmiştir. Böylece katılım bankalarının istikrarlı şekilde koruduğu toplam ihracat hacmindeki payı %15,33 olmuştur.
Katılım bankaları, ihracat hacminde önemli bir rol oynamakta ve dijitalleşme ve teknoloji transferi üzerine yapılan yatırımlarda Türkiye'nin küresel ticaret hacmindeki yerini güçlendirmeyi amaçlayan önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Türkiye, dış ticaretin sadece geleneksel sektör ürünleri ile değil, aynı zamanda dijital hizmetler ve yüksek teknoloji ürünleriyle de desteklenmesi gerektiği bilincindedir.
İhracatçıların finansmanına aracılık kapsamında yapılan çalışmalarla, Türk Eximbank ürün ve hizmetlerine erişimin artırılması sağlanmış ve bu ürünlerin katılım bankalarının ilke ve standartlarına uygun şekilde ihracatçılara sunulması temin edilmiştir.
Türk Eximbank, katılım finans ilke ve standartlarına uygun ürün ve hizmetlerin sunulabilmesi amacıyla kendi nezdinde Danışma Komitesi yapısını tesis etmiş ve Birliğimiz işbirliği ile; Katılım esaslı alacak sigortası, kar beyanı ile satım finansmanı, faizsiz sevk öncesi ihracatın finansmanı ve faizsiz finansal kiralama finansmanı gibi ürünleri katılım bankaları aracılığıyla müşterilere sunulmasını sağlamıştır. Bu ürünler dış ticaret hacminin genişlemesine ve uluslararası piyasalarda daha güçlü bir rekabetçi konum elde edilmesine önemli katkı sağlamaktadır.
Fatma Çınar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin (TKBB) genel sekreter yardımcısıdır. Kendisiyle fatmacinar@tkbb.org.tr adresinden iletişime geçilebilir.
*Bu makale ilk olarak 5 Mart 2025 tarihli IFN Cilt 22 Sayı 9'da yayınlanmıştır.