*By Fatma Çınar,
İslami finans, faizsiz bankacılık prensiplerine dayanan; risk paylaşımı, etik yatırım anlayışı ve adil yaklaşımıyla öne çıkan bir finans sistemi olarak son yıllarda küresel ölçekte önemli bir büyüme kaydetmiştir. Bu büyümenin temel unsurlarından biri, alanında yetkin insan kaynağının yetiştirilmesine olanak sağlanmasıdır. Ekosistemlerin sürdürülebilirliği, güncelliğini koruması ve nitelikli bir şekilde büyüyebilmesi için insan kaynağı hayati bir rol üstlenmektedir. Bu bağlamda, İslami Finans ekosisteminde de İslami finans eğitimi, sistemin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Hem dünyada hem de Türkiye’de İslami finans eğitimi, üniversiteler, araştırma merkezleri ve çeşitli sertifika programları aracılığıyla gelişimini sürdürmektedir.
Günümüzde küresel İslami finans varlıkları 4.5 trilyon doları aşarken, bu sistem sadece İslam dünyasında değil, Avrupa, Asya ve Afrika gibi farklı coğrafyalarda da ilgi görmektedir. Malezya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya gibi ülkeler bu alanda öncü konumda yer alırken; İngiltere, Lüksemburg ve Güney Afrika gibi ülkeler de düzenleyici altyapılarını geliştirerek İslami finansal ürünlere yatırım çekmektedir. Türkiye ise sahip olduğu genç nüfus, stratejik konumu ve güçlü bankacılık altyapısıyla bu ekosistemde büyüme potansiyeli taşıyan ülkeler arasında yer almaktadır. Son yıllarda katılım finans kurumlarının sayısındaki artış, sukuk ihraçları ve kamu politikalarıyla desteklenen teşvikler, sektöre olan talebin arttığını göstermektedir. Ancak bu büyüme, nitelikli insan kaynağı ve alanında uzman profesyonellere duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmekte; İslami finans eğitiminin stratejik önemini daha da artırmaktadır.
İslami finans sisteminin gerek yerel gerekse küresel düzlemde kurumsallaşarak sürdürülebilir bir yapıya kavuşması, yalnızca ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılmasıyla değil, aynı zamanda bu sistemi besleyen akademik, entelektüel ve terminolojik altyapının güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Bu bağlamda, İslami finans eğitiminin sistematik bir zemine oturtulması, alana özgü kavramların doğru anlaşılması ve yerleşik hale gelmesi ile nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine yönelik bütüncül bir yaklaşım geliştirilmesi elzemdir.
İslami finans sektörü, hem finansal hem de şer’i bilgiye sahip uzmanlara ihtiyaç duymaktadır. Ancak, sektörde bu niteliklere sahip profesyonellerin eksikliği ciddi bir sorundur. Dünya genelinde İslami finans kurumlarının %40'ından fazlası, nitelikli insan kaynağı eksikliği nedeniyle zorluklar yaşamaktadır. Bu durum, ürün ve hizmetlerin şeriata uygunluğunu sağlama konusunda riskler oluşturmaktadır. Bu sorun ise İslami finans uygulamaları dünya genelinde genişlemeye devam etse de, bu alandaki temel terminolojinin hâlâ konvansiyonel finans literatürüne göre şekillenmesinden kaynaklanmakta ve kavramsal netlik ve yerelleşme konusunda çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu kavramsal aktarım, alanın özgünlüğünü zayıflatmakta ve İslami finansın temel felsefi, etik ve hukuki arka planını yeterince yansıtamayan bir dil kullanımına yol açmaktadır. 2024 itibarıyla, dünya genelinde 1.000'den fazla kurum İslami finans eğitimi sunmaktadır. Ancak, bu programların çoğu teorik ağırlıklı olup, pratik uygulamalarda eksik kalmaktadır. Ayrıca, konvansiyonel finans terimlerinin kullanımı, İslami finansın özgünlüğünü ve anlaşılabilirliğini bu konuda da olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle, İslami finans eğitimi kapsamında kavramların İslami ilke ve referanslara uygun biçimde yeniden tanımlanması, sistemin meşruiyet zemini ile bağının kuvvetlendirilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu durum, özellikle İslami finansın ilkeleriyle yeni tanışan bireyler için kavram karmaşasına ve anlayış eksikliğine yol açmaktadır. Buna ilaveten, alanın temel kavramlarının doğru, açık ve İslami finans perspektifine uygun biçimde tanımlanması ve yaygınlaştırılması, finansal okuryazarlığın artırılmasında öncelikli bir ihtiyaçtır.
Türkiye’de ise 2024 yılı itibarıyla İslami finans alanında lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde çok sayıda program bulunmaktadır. Bu durum sektörün kurumsallaşmasına ve profesyonel insan kaynağı ihtiyacının karşılanmasına yönelik önemli bir adımdır. Özellikle İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, İslami finans alanında öncü rol üstlenmiş; 2012’de yüksek lisans, 2014’te doktora ve 2016’da lisans düzeyinde programlarını başlatarak alanda derinleşmeyi teşvik etmiştir. Benzer şekilde İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Medipol Üniversitesi gibi kurumlar da İslami finans ve ekonomi alanında lisansüstü programlar açarak akademik altyapının güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, 2019 yılında Cumhurbaşkanı Kararı ile kurulan Marmara Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Enstitüsü (MÜİSEF), Türkiye’de bu alanda kurulan ilk enstitü olma özelliğine sahip olup üniversitenin tarihsel birikimiyle İslam ekonomisi ve finansı alanında akademik çalışmalar için güçlü bir zemin sunmaktadır.
Program müfredatlarında fıkıh, İslam hukuku, mal varlığı yönetimi ve temel finans bilgisi dengeli biçimde sunulmakta; böylece hem şer’i ilkelere hakimiyet hem de çağdaş finansal okuryazarlık sağlanmaktadır. Bu gelişmeler, İslami finans eğitiminin yalnızca teorik değil, aynı zamanda pratik beceriler kazandırmayı da hedeflediğini göstermektedir. Türkiye’de bu alandaki eğitim faaliyetlerinin artması, terminolojinin yerelleşmesi ve İslami finansın özgün yapısının daha iyi anlaşılmasına olanak tanımaktadır. Ayrıca, İslami finans eğitimi veren kurumlar; sektörle iş birliği içerisinde staj, uygulama dersleri ve seminerler yoluyla öğrencilere pratik tecrübe sunmakta, bu da mezunların sektörde etkin roller üstlenmesini kolaylaştırmaktadır. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin İslami finans eğitimi alanında bölgesel bir merkez olma potansiyelini güçlendirmekte ve nitelikli insan kaynağı yetiştirme yönünde umut verici bir tablo ortaya koymaktadır.
Bu gelişmelerin yanı sıra, Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), İslami finans alanında nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine yönelik öncü bir rol üstlenmektedir. TKBB, sektör çalışanlarına ve ilgililere yönelik düzenli olarak sunduğu eğitim programları, sertifikasyon faaliyetleri ve çevrim içi öğrenme platformları aracılığıyla hem sektörel bilgi birikimini artırmakta hem de İslami finansın temel ilkeleri hakkında kamuoyunda farkındalık oluşturmaktadır. Birlik bünyesinde yürütülen Katılım Finans Eğitim Portalı, geniş içerikli ders materyalleri ve uzaktan eğitim olanaklarıyla, finans profesyonellerinin şer’i uygunluk, faizsiz finans ürünleri, etik bankacılık, mal varlığı ve risk yönetimi gibi konularda yetkinlik kazanmasına olanak tanımaktadır. Bu eğitimlerle temel düzey finans eğitimleri harici; fıkıh, islam hukuku, mal varlığı eğitimleri ile tamamlayıcı bir profil oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra İslami finansın kurumsallaşma sürecinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri olan terminolojik belirsizlikler için Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), 2021 yılında Sakarya Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSEFAM) iş birliğiyle “Faizsiz Finans Sözlüğü” projesini başlatmıştır. Söz konusu proje ile İslami finans literatüründe yer alan temel terimlerin Türkçe, İngilizce ve Arapça karşılıkları derlenmiş; böylece hem ulusal hem de uluslararası düzeyde terminoloji birliğinin sağlanmasına katkı sunulmuştur. Bu sözlük, yalnızca akademik çevrelerin değil, sektör profesyonellerinin ve düzenleyici kurumların da ortak bir dil kullanmasına olanak tanıyarak, katılım finans sisteminin şeffaflığını, güvenilirliğini ve anlaşılabilirliğini artırmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. TKBB’nin bu yöndeki faaliyetleri, Türkiye’nin İslami finans alanındaki kurumsal kapasitesinin güçlenmesine ve uluslararası standartlara uygun bir eğitim altyapısının oluşturulmasına doğrudan katkı sağlamaktadır.
İslami finansın küresel ölçekte sürdürülebilir şekilde büyümesi, nitelikli insan kaynağı ve güçlü bir eğitim altyapısının oluşturulmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu çerçevede, kurumsal yapıların sorumluluk bilinciyle hareket ederek çok boyutlu bir eğitim stratejisi benimsemesi büyük önem taşımaktadır. Üniversiteler ve eğitim kurumları, İslami finansın hem teorik temelini hem de pratik uygulamalarını kapsayan bütüncül programlar geliştirmeli; sektör profesyonellerinin bilgi ve becerilerini güncel tutmak üzere sertifikasyon ve sürekli eğitim olanakları sağlanmalıdır. Ayrıca, İslami finans terminolojisinin konvansiyonel kavramlarla karışmasını önlemek amacıyla, ortak bir dil ve anlayış oluşturacak terminoloji rehberleri ve sözlük çalışmaları yapılmalı; kamuoyunun farkındalığını artırmak için seminerler, atölye çalışmaları ve medya kampanyaları gibi yaygın bilinçlendirme faaliyetleri yürütülmelidir. Bu bütüncül yaklaşım, sadece eğitim kalitesini artırmakla kalmayacak; aynı zamanda İslami finans ekosisteminin etkinliğini, güvenilirliğini ve uluslararası rekabet gücünü de önemli ölçüde güçlendirecektir.
Fatma Çınar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin (TKBB) genel sekreter yardımcısıdır. Kendisiyle fatmacinar@tkbb.org.tr adresinden iletişime geçilebilir.
*Bu makale ilk olarak 21Mayıs 2025 tarihli IFN Cilt 22 Sayı 20'de yayınlanmıştır.